
Yazacak çok şey var aslında ama neyse... Şimdili sadece; Seni özlüyoruz...
07 Kasım 2009 Cumartesi 13:00 - 14:30 |
Geçen hafta sonu arkadaşlarla beraber Rahmi Koç Müzesine gittik. Çok eğlenceli ve doyurucu bir geziydi, yazmak için sabırsızdım ama anca fırsat buldum. Yoğun bir haftaydı çünkü ofiste. Özellikle çocukları olan arkadaşların çocuklarıyla beraber gitmesini tavsiye ediyorum. Görsel olarak ta teknik bilgiler açısından da çok yararlı bir müze olmuş.
Giriş ücretleri de çok uygun yetişkinler 10 tl çocuklar 5 tl. Bu ücrete küçük bir tren turu da dahil. Deniz altı gezisi ve tekne turu da ayrıca ücretli. Buharlı makinelerden eski otomobillere, faytonlardan bisikletler, uçaklardan trenlere kadar her türlü makine ve araç vardı. Ve hepsi o kadar bakımlı ve temiz durumdaydılar ki sanırsınız fabrikadan yeni çıkmış. Bu bakım işleri için Koç Müzesi’nin bir atölyesi varmış. İlk bölümü gezdikten sonran haliç kenarında ki Halat Restauranta bir kahve molası verdik. Bunun dışında iki kafe birde pub var müzenin içinde. Demlik kafe de fiyatlar daha uygundu bu arada.
Orijinal halleriyle ayakkabıcı, eczane ve saatçi dükkânları. Ayrıca demirci ve oyuncakçı da vardı. Dükkanların hemen arkasında da bir tersane yer alıyor.
Yukarda ki resimlerde denizcilik bölümünden muhteşem detaylar, canlandırmalar ve tekneler vardı.
Rahmi Koç'un özel eşyalarını sergilediği bölümde çok özel birde Atatürk koleksiyonu vardı. Özellikle fotoğraflarla eşleştirilmiş parçalar tüylerimi diken diken etti. Gözlüğü, mendili ve puantiyeli siyah papyonu. Bir sürü resim çektim daha çok şeyler var ama onarı da gidince görürsünüz.
Çok yorulduk ama deydi doğrusu. Caddenin karşısında kalan bölüm, deniz altı ve gemi turuna katılamadık bir kere daha gitmek şart oldu :O) O yorgunluğun üstüne sütlücede birde uykuluk yemeden dönmeyin. Zaten acayip acıkmış oluyorsunuz. Hala biraz haliniz varsa da çay için Pierre Loti ye gide bilirsiniz. Biz evde içmeyi tercih et tik.